Gülüş estetiği dediğimiz şey ağzı çevreleyen dudaklar, tüm dişler, geniş gülündüğü zaman arkada gözüken dişler, ön dişler ve tüm bunların birlikte uyum içerisinde olması, yüze yakışması, kişiliği ortaya koyması ve hastanın rahatlıkla gülmesini sağlayan bir bütündür. Bir gülüşün estetik olup olmadığını hasta tam olarak güldüğü zaman, tüm dişlerin dudaktan sonra güzel bir şekilde belli boyutta yüze yakışacak bir boyutta profilden bakıldığı zaman dudağı destekleyecek şekilde, profilden bakıldığı zaman profilin açılarına uygun şekilde olması, tam ve geniş gülümsemede diş ve diş eti oranının dudağa göre belli bir oranda ortaya çıkması, yine tam bir gülüşte arkada arka dişlerin yan koridorlar dediğimiz yerlerde karanlığın oluşmaması ve onların dolu dolu gözükmesi bütün bunların hepsi estetik bir gülüşü ifade eder.

Hastadan çeşitli fotoğraflar alırız. Öncelikle çektirdiğimiz röntgenlerle, sonradan hastadan aldığımız profil resimleri, yan resimler, cephe resimleri ile hastadan aldığımız video görüntüleriyle hastanın mimiğine göre, hastanın profilindeki açılara göre, birçok dinamiği içine alan değerlendirme sonucunda o hastanın yüzüne yakışacak dişleri hastaya yapmaktır gülüş tasarımı.

Gülüş estetiğinde dişin şekli, dişin boyutu, dişin rengi çok önemlidir. Diş etinin rengi, şekli ne kadar gözüktüğü çok önemlidir. Dişetinin pembe bir renkte olması, belli bir ölçüde gözükmesi, dudaktan sonra dişlerin gözükmeye başlaması, çok geniş gülümsemede diş etinin belli boyutta gözükmesi çok önemlidir. Bu yüzden genel olarak değerlendirmek gerekirse hastanın ten rengine, saç rengine, göz rengine göre, profil şekline göre, yüzünün şekline göre, dudaklarının kalınlığına, inceliğine göre belirlenen belli bir gülümseme vardır. Bu gülümsemeyi hastanın kendi doğalından uzaklaşmadan sağlamak gülüş tasarımıdır.